NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
وَهْبٍ قَالَ
أَخْبَرَنِي
عَمْرٌو
أَنَّ
سَالِمًا
الْفَرَّاءَ
حَدَّثَهُ
أَنَّ عَبْدَ
الْحَمِيدِ مَوْلَى
بَنِي
هَاشِمٍ
حَدَّثَهُ
أَنَّ أُمَّهُ
حَدَّثَتْهُ
وَكَانَتْ
تَخْدِمُ بَعْضَ
بَنَاتِ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّ
ابْنَةَ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حَدَّثَتْهَا
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
كَانَ
يُعَلِّمُهَا
فَيَقُولُ قُولِي
حِينَ
تُصْبِحِينَ
سُبْحَانَ
اللَّهِ
وَبِحَمْدِهِ
لَا قُوَّةَ
إِلَّا
بِاللَّهِ
مَا شَاءَ
اللَّهُ
كَانَ وَمَا
لَمْ يَشَأْ
لَمْ يَكُنْ
فَإِنَّهُ
مَنْ
قَالَهُنَّ
حِينَ
يُصْبِحُ حُفِظَ
حَتَّى
يُمْسِيَ
وَمَنْ
قَالَهُنَّ حِينَ
يُمْسِي
حُفِظَ
حَتَّى
يُصْبِحَ
(Hâşim oğullarının
azatlı kölesi Abdül-Hamid'in Hz. Peygamber'in kızlarından birine hizmette
bulunmuş olan annesinden rivayet edildiğine göre); Nebi (s.a.v.) (sözü geçen)
kızına (lüzumlu duaları) öğreterek:
"Sabah vaktine
eriştiğin zaman: Sübhanellahi ve bi
hamdihî lâ kuvvete illa billahi maşaallahü kâne ve mâ lem yese' lem yekun,
a'lemü ennelfahe ala külli şey'in kadir ve ennellahü kad ehata bi külli şey'in
ilmen
Meali:
------------
Bana verdiği sayısız
nimetlerinden' dolayı Allah'a hamd ederek onu her türlü noksan sıfatlardan
tenzih ederim. (Allah'a kulluğu) güç (yetirmek) ancak Allah'ın (yardımı)
iledir. Allahın dilediği olur dilemediği olmaz. (Şuna) inanıyorum ki, Allah'ın
herşeye gücü yeter ve Allah ilmiyle herşeyi kuşatmıştır
------------
diye dua et. Çünkü bu
kelimeleri sabahleyin söyleyen bir kimseyi Allah akşama kadar korur, onları
akşam vakti söyleyen kimseyi de sabaha kadar korur" dediğini söylemiştir.
İzah:
Tîbî'nin açıklamasına
göre: Metinde geçen "Allahü Teâlanın herşeye gücu yeter ve o ilmiyle her
şeyi kuşatmıştır" mealindeki sözler, Allahın herşeyi kapsayan kudretini ve
herşeyi kuşatan hudutsuz ilmini ifade etmektedir ki, bu iki sıfat tevhidin
esasıdır. Binaenaleyh bu iki sıfata böylece inanan bir kimse inanç esaslarr
içerisinde en önemli yeri olan ölümden sonra dirilme, haşire neşr gibi inanç
esaslarına inanmış olduğu gibi, bu sıfatları burada ifade edildiği gibi
söyleyen kimse de ölümden sonra dirilmeyi, haşri ve neşri inkâr eden kâfirleri
reddetmiş olur."
Bu bakımdan bu duanın -
Allah yanında- büyük bir değeri vardır. Dolayısıyla duayı akşam ve sabah
okuyan kimse o günün gündüzünde ve gecesinde Allah'ın hıfz ve himayesinde olur.